Yatırım Tavsiyesi Değildir

Kazanmanın psikolojisini çözümlemek kolay değildir. Amaç gibi gözüken hedeflerin aslında perdelenmiş niyetler için bir kisve olduğunu görmek zaman ister. İnsan daha fazlasını isterken ele verebileceği psikoloji ile kendi felaketinin de kilometre taşı olabilir. Amerikan borsasında yaşanmış gerçek bir hikayeye dayanan Keriz Parası (Dumb Money) filminde Gamestop adlı hissenin küçük yatırımcıları ile devasa fonların karşı karşıya gelişine tanıklık ediyor seyirci. Uzun zaman atıl kalmış bir hissede yaşanan ciddi değer artışları ile başlayan mücadele, görünenin ardına sığınan bambaşka motivasyonları da açığa çıkartıyor. Olaylar seyirci koltuğundakiler için bir hayli eğlenceli olsa da, tatmin noktasına erişememiş kazananların bir anda kaybedene dönüşmesi aynı ölçekte sinir bozucu.

Tüm dünyada hissedilen 2009 krizi dönemi mezunlarından Keith Gill’in yıllar boyu süren işsizliği, borsaya ilgi duyan ve yatırım tavsiyesi veren bir Youtuber olmaya itiyor kendisini. Yaptığı eğlenceli canlı yayınlarla etrafındaki kitleyi zamanla büyüten Keith, aidiyet hissini hem yaşayan hem de sunan taraf oluyor. Bir ailenin parçası haline gelme hissi ile topluluğun mutlak uyumla hareket eden ambiansı, Gamestop hissesi etrafında büyüyen bir motivasyona dönüşüyor. Toplumdaki farklı gelir sınıflarının tek bir hisse üzerinden sürdürdükleri savaş filmin en dikkate değer kısmı. Kendisini sistem dışı hisseden bir Youtuber’ın dalgalandırdığı bayrak yere düşene kadar izlenenler, kitle psikolojisinin de ilginç bir örneği haline geliyor. Sürükleyici temposu ile ilerleyen filmin gerçekte yaşanmış olan ile ilişkisini sorgulama ihtiyacı hissetmeden akıntıya kendini kaptırıyor izleyici.

Farklı gruplar arasındaki rekabet kızıştıkça oyunun kuralları da kuralsızlıkları da limitlere kadar zorlanıyor, bazen limitler de aşılıyor. Tam da bu noktada devreye giren düzenleyici ve denetleyici kurumların varlığı oyunu sona erdiriyor. Ama bir hisse ile yaşanan duygusal bağı hayatın gerçeklerinin gerisine itenlerin elde ettikleri ile o duygusal bağa sadakatle hareket edenlerin kaybedişleri kalıyor geriye. Somut gerçekler ile soyut hislerin perde arkasındaki mücadelesi şekillendiriyor pek çok şeyi.

Filmde ortalamanın üstünde bir oyunculuk performansı göze çarpmıyor. Beklenen düzeyde sergilenen oyunculuklara kurgunun, sanat yönetiminin ve senaryonun aynı düzeyde oluşu ekleniyor. Olayın bizatihi kendisinin ilginçliğine sığınılan filmin akıcılığını ve ilgi çekiciliğini de tam da olayın kendisi sağlıyor. Hiç sıkılınmadan izlenen ve öncesinde oluşan beklentiyi harfiyen sunan bir film olarak öne çıkıyor Keriz Parası. Aynı ya da benzer konuları işleyen belgesel türündeki yapımların sıklığı bir dezavantaj gibi gözükse de hikaye sunan bir film çoğu kez daha cazip kılar kendisini. Keriz Parası tam da böylesine cazip bir film. Özellikle ülkemiz insanının son birkaç yıldır borsaya duyduğu olağanüstü ilgi de hesaba katıldığında, insanımız adına günümüzün hayli güncel bir olayını merkeze alıyor film.

İletişim ve erişim kanallarının sıklaşması ile birlikte yatırım araçlarına çok daha kolay ulaşan yatırımcıların psikolojik savaşına odaklanan Keriz Parası, Wall Street çalışanlarının küçük yatırımcılar için kullandığı ve filme adını veren tabire karşı açılan savaşı tamamen olayın ilgi çekiciliğine dayanarak anlatan bir film. Keyif verici, sürükleyici ve bir o kadar da beklenen düzeyde.

PAYLAŞ

1986 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden 2008 yılında mezun oldu. Öğrencilik yıllarından itibaren çeşitli film atölyeleri ve akademi çalışmalarına katıldı. Çeşitli kurumsal firmalarda sürdürdüğü profesyonel iş yaşantısı ile birlikte 2012 yılından bu yana Film Arası Dergisi’nde film kritikleri ve çeşitli sinemasal araştırmalar yazmaktadır. Aralık 2013 döneminden itibaren derginin Yayın Kurulu Üyesi’dir. İngilizce bilmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir