SEEfest-Los Angeles Film Festivali’nde açık ara farkla “İzleyici En İyi Film Ödülü” alan “Yarım” Amerika’daki sinemaseverlere de kendisini sevdirmeyi başardı. “Yarım” Malatya’dan sonra Los Angeles’da da izleyicinin en sevdiği film oldu. Filmin, erken evlilik ve engelli olmak gibi ciddi konuları ele alırken kullandığı naif dil izleyici tarafından kolay anlaşılıp aynı zamanda izleyicinin konuya yeniden bakmasına olanak sağlıyor. Bu yönüyle de izleyiciler tarafından etkileyici bulunuyor.
Festivallerde izleyiciyle buluşmaya başlayan ve 6 Mayısta vizyona girmiş olan Çağıl Nurhak Aydoğdu yönetmenliğinde çekilen film önemli bir organizasyona dahil oluyor. Amerika’da BTF (Bridge to Türkiye Fund) aracılığıyla yapılacak gösterimlerden elde edilecek tüm gelir Türkiye’de kız çocuklarının okuması için burs sağlayacak. Chicago’dan Seattle’a, Washington’dan New York’a Amerika’nın önemli şehirlerinde gösterilecek olan Yarım’ın yönetmeni Aydoğdu, ilk filmiyle böyle değerli bir projeye katkı sağlamış olmalarının filmin misyonunu güçlendiren önemli bir işbirliği olduğunu ve teklifi hiç düşünmeden kabul ettiğini belirtiyor.
Bir Olma Mücadelesi
Öyle hikayeler vardır ki, bir adım atsanız içinde olacaksınız gibi gerçek… Öyle insanlar vardır ki; hem seversiniz onları, hem korkarsınız onlar gibi olmaktan… İşte ”Yarım” böyle gerçek bir dünyada, böyle zor ”iki hayatın bir olma” mücadelesini anlatıyor.
Fidan 15 yaşında çobanlık yapan bir köy kızıdır. Babası ve iki kardeşiyle birlikte Doğu’da bir dağ köyünde yoksulluk içinde yaşar. Babası, kızını tanımadıkları bir aileye gelin olarak verir. Karşılığında bir para alarak, kızının daha kötü bir hayatı olamaz diye düşünerek… Fidan’ı almaya gelen aile, ülkenin bir diğer ucunda, Ege’de yaşamaktadır ve geldiklerinde damat yanlarında değildir. Fidan hayatında ilk kez uzun bir yolculuğa çıkar. O yolculuğun sonunda kocası olacak adamla tanışır. Salih, zeka geriliği olan bir çocuktur. Fiziken 35 yaşında olsa da, gerçek yaşı Fidan’dan da küçüktür…
