İyi Katiller Sevgilim: Bir Evlilikten Manzaralar

Ingmar Bergman’ın hep iyi anılan yapıtı Bir Evlilikten Manzaralar / Scener ur ettäktenskap yakın zamanda Oscar Isaac ve Jessica Chastain’in rol aldığı bir yeniden çevrimle HBO Max’te yayınlanmış, biz de beINCONNECT’ten erişebilmiştik. Şık bir evde yaşayan sosyal refahı ve entelektüel düzeyi yüksek çift; küçük kızlarının beyazcama pek de yansıtılmayan bakışları önünde modern zaman sorunlarıyla boğuşuyor, tükenmişlik, daha fazlasını arzulamak ve zamanın geçisini kabullenememek gibi dertlerle birbirlerine sarıyorlardı. Uyarlamanın ardındaki isim, geçtiğimiz günlerde BluTV tarafından Saklı adıyla yerlileştirilen The Affair ile rüştünü ispatlamış Hagai Levi de olsa 6 bölümlük dizi beklenen fırtınayı koparmadı. “Bu bir kurgu” diyen açılış jeneriğinden kusursuz oyunculuklara, modern, ödüllük drama yazımı seviyesinin bir an bile altına düşmeyen senaryosundan pandemi şartlarına rağmen birinci sınıf kotarılmış prodüksiyonuna dek her şey tastamamken Bir Evlilikten Manzaralar / Scenes from a Marriage neden sası bir tat bıraktı? Cevabını başka bir filmde bulduk.

Norveç yapımı İyi Katiller Sevgilim / I ondedager, başarısız bir TV yönetmeni ve başarısız bir aktrisin evliliğindeki sorunları anlatıyor. Norveçli Aksel Hennie ile uluslararası üne sahip İsveçli Noomi Rapace’nin hayat verdiği çift, işlerden ve maddi sıkıntılardan uzaklaşmak için erkek tarafının huzurevinde yaşayan babasından kalma dağ kulübesine bir hafta sonu kaçamağına gidiyor. Lisa’nın hayali artık paraları pahalısına yetmediği için aldıkları ucuz şarapları için hamaktan kalkmamak. Lars’ın derdiyse güzel bir New York usulü biftek yemek. Çok geçmeden böyle olmadığını anlıyoruz ve çiftin sigortadan para almak için birbirini öldürmek üzere planlar yaptığı ve dağdaki eve de bu iş için gittikleri ortaya çıkıyor.

Ete dokunamayan ama karısını küçük parçalara ayırıp taş bağlayarak göle atmayı planlayan Lars ve kötü oyunculuğunu bir silah gibi kullanacak Lisa’nın birbirlerini öldürme çabası gülünç ve ilginç bir yarım saat geçirtiyor izleyiciye. Sonrasındaysa davetsiz misafirlerin gelişiyle işler değişiyor ve birbirlerine karşı verdikleri ölüm kalım mücadelesine zoraki de olsa aynı tarafa geçerek devam ediyorlar. İkinci yarım saat Edmund Kemper tipli psikopat katil, gey tecavüzcü ve aptal Nazi karakterleriyle pek parlak geçmese de üçüncü perdede şiddet dozu maksimuma alınıp gore diyebileceğimiz kanlı sahneler izliyoruz. Kopan vücut parçalarından, ateş edilen uzuvlardan, bağırsak deşen çim biçme makinesinden ya da et öğüten pervaneden karakterlerin üstüne ve ekrana sıçrayan kan, her yeri kirletirken;Lisa ve Lars çiftinin ilişkisini temize çekiyor. Lars kafasına yumrukları yedikçe aklı başına geliyor sanki, Lisa ise cinsel şiddetle yüzleştiğinde aldatmanın partnerine verdiği acıyı anlıyor. Ve ikilinin evliliğinden kan revan içinde izlediğimiz manzaralar, insanların, birbirinin değerini zor şartlar altında anladığını bir kez daha hatırlatıyor.

Evet, Hagai Levi’nin Bir Evlilikten Manzaralar’ı ne kadar temiz ve ağdalıysa, İyi Katiller Sevgilim’in sunduğu manzaralar o kadar kirli, absürt ve gore. Gelin görün ki inanması imkânsız hikâye bir yanıyla da çok daha gerçek, çok daha sorgulatıcı ve belki de biraz öğretici. Saf bir tek mekân aksiyonu izlemek için de gülmek için de grafik şiddet dozu yüksek filmleri seviyor ya da çılgın bir aşk filmine ihtiyaç duyuyorsanız da İyi Katiller Sevgilim’e uğrayabilirsiniz.

Film Netflix Türkiye’de, altyazı ve dublaj seçenekleriyle sizi bekliyor.

1983 yılında, mutlu bir aileye doğdu. 15 yaşında sinema salonlarıyla tanışıp, bazı filmlere âşık oldu. “Ben de yaparım” zannederek, -o zamanki algısıyla- senaryo yazmaya ve her sene doğum günü gelmeden bir uzun metraj tamamlamaya başladı. “Yapan” olmanın kendisi için o kadar da kolay olmayacağını anladığındaysa bu büyülü dünyadan kopmamak için, filmler hakkında “yazan” olmaya karar verdi. Geçen yıllar içinde istemeden de olsa tıp hekimi olup 12 yıl çalıştıktan sonra mesleği bıraktı. 15 yıllık sinema yazarlığı süresince Altyazı Sinema Dergisi, Filmlerim.com, Öteki Sinema, Blogum Dergisi, Haftalık Sinema Antrakt Gazetesi ve Film Arası Dergisi’nde yazıları yayımlandı ve Ters Ninja sitesinin genel yayın yönetmeni oldu. Yaklaşık 2,5 yıldır da her perşembe yayınladığı, ülkenin ilk dijital platform bülteni Bu Hafta Ne İzlesem? sayesinde tutkusuna bağlı kalmayı sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir