İstanbul Film Festivali: Sönmüş Hayaller

Honoré de Balzac uyarlaması Sönmüş Hayaller / Illusions perdues (2021), şair olma hayalleriyle yanıp tutuşan genç Lucien’in, zengin ve soylu Louis’e âşık olup onun peşinden her şeyi bırakarak Paris’e gitmesini ve sonrasında yaşananları konu ediyor. Sınıf farkı aşka izin vermiyor ancak Lucien taşraya dönmeyi reddedip büyükşehirde tutunmak için elinden geleni yapıyor. Filme ağırlığını koyan tema, eleştiri müessesesi. Dönemin bulvar gazetelerinin arka yüzünü anlatmaya büyük vakit ayırıyor Sönmüş Hayaller / Illusions perdues (2021). İyi ve kötü eleştirinin nasıl da satın alınabilir bir şey olduğunu, kitapları kapağını açmadan eleştiren yazarları, gazetecilik dünyasında dönen dolapları birer birer sıralıyor. Bununla da yetinmeyip tiyatro dünyasına sıçrıyor. Alkış ve yuhalama için ödenen paralar, bunu meslek edinen kişiler ve hatta alkış sesini taklit edip izleyenleri galeyana getirmek üzere tasarlanan makineler anlatılıyor. Genç ve idealist bir yazarın nasıl da parayı görünce yolda çıkabileceği, gazetelerin ve yazarların halk üzerindeki -artık esamisi okunmayan- gücü ve daha nice tema, Lucien’in Paris’teki günlerini tanımlamak için akışta yer alıyor. Gitgide aşk temasının silikleşmesi de filmin amacının dört başı mamur bir dönem trajedisi anlatmaktan çok yayıncılık dünyasını eleştirmek için çekildiğini düşündürtüyor. Bir başyapıt değil belki ama kesinlikle kayda değer, 150 dakikalık süresini yer yer hissettirse de roman tadında leziz bir uyarlama.

Lucien rolünde Benjamin Voisin, Luise de Bargeton rolünde Cécile de France, Nathan rolünde Xavier Dolan’ı, Dauriat rolünde Gérard Depardieu’yu izlediğimiz Sönmüş Hayaller / Illusions perdues (2021), 2022 César Ödülleri’nde 7 dalda ödüllendirilmiş, Venedik’te de Altın Aslan için yarışmıştı. Xavier Giannoli’nin yönettiği filmi 41. İstanbul Film Festivali’nde gösterilecek.

1983 yılında, mutlu bir aileye doğdu. 15 yaşında sinema salonlarıyla tanışıp, bazı filmlere âşık oldu. “Ben de yaparım” zannederek, -o zamanki algısıyla- senaryo yazmaya ve her sene doğum günü gelmeden bir uzun metraj tamamlamaya başladı. “Yapan” olmanın kendisi için o kadar da kolay olmayacağını anladığındaysa bu büyülü dünyadan kopmamak için, filmler hakkında “yazan” olmaya karar verdi. Geçen yıllar içinde istemeden de olsa tıp hekimi olup 12 yıl çalıştıktan sonra mesleği bıraktı. 15 yıllık sinema yazarlığı süresince Altyazı Sinema Dergisi, Filmlerim.com, Öteki Sinema, Blogum Dergisi, Haftalık Sinema Antrakt Gazetesi ve Film Arası Dergisi’nde yazıları yayımlandı ve Ters Ninja sitesinin genel yayın yönetmeni oldu. Yaklaşık 2,5 yıldır da her perşembe yayınladığı, ülkenin ilk dijital platform bülteni Bu Hafta Ne İzlesem? sayesinde tutkusuna bağlı kalmayı sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir