Her Hikâye Kendi İçinde Bir Film

Yılın sonlarına yaklaşırken bir bir en çok beklenen filmler vizyona giriyor.Wes Anderson’un yıldızlar geçidi kadrosunun yer aldığı Fransız Postası (The French Dispatch) filmi de onlardan biriydi. Cuma günü ülkemizde vizyona giren film, 74. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışarak festival yolculuğuna başladı. Pandemi döneminden ötürü çekimleri ve vizyon tarihi 2021 yılına sarkarken Wes Anderson bir sonraki filminin hazırlıklarına başladı bile. Dileriz yeni filmini, Fransız Postası kadar uzun beklemeyiz. O zaman Fransız Postası’nın hikayesine yavaştan geçelim.

Wes Anderson sizi geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor. Çıktığınız bu yolculukta 1960’ların Fransası’nda çıkan bir Amerikan Gazetesi olan Fransız Postası sizin haritanızı oluşturuyor. Bill Murray,  Benicio Del Toro, Frances McDormand, Jeffrey Wright, Adrien Brody, Timothée Chalamet, Léa Seydoux, Tilda Swinton, Mathieu Amalric, Lyna Khoudri, Stephen Park ve  Owen Wilson’dan oluşan kadroyla farklı çekim tarzları ve türlerle dolu bir film ortaya çıkıyor. Gazeteciler ve onların hikayeleri oluşturma, yazma tarzlarını ele alan film üç hikaye üzerinden ilerliyor. Gazetenin bölümlerinde yer  hikayeleri birleştiren nokta ise genel yayın yönetmeni  Arthur Howitzer Jr. (Bill Murray). İlk sahnesinden itibaren filmde bir başlangıç ve bitiş hikayesi izlediğiniz belirtiliyor. Giriş, gelişme ve sonuç açısından sizi bekleyen ve hikayeyi heyecanlı yapan hikayelerin anlatım tarzlarındaki farklılıklar oluyor.

Fransız Postası 60’lı yıllardan geçen bir gazetenin işleyişini anlatsa da anlatılan olaylar, durumlar günümüzün problemlerine uzak olmaktan ziyade çok yakın. Yıldızlar geçidi kadrosunu da Hastalıklar ve Ölümler; Sanat ve Sanatçılar; Politika ve Şiir başlıklı üç hikaye arasına başarılı bir şekilde konumlandırarak her bir bölümü kendi içinde bir film olacak şekilde tasarlamış Anderson. Fransız kasabası Ennui’de geçen hikayelerin birinde hapishanede ortaya çıkan yetenekli ressam Mosses Rosenthaler’ın hikayesini gazeteci J.K.L Brensen anlatırken; aşk, modern sanat gibi çeşitli konular ele alınıyor. 68 olaylarının anlatıldığı hikayede ise genç üniversiteli Zeffirelli başrolde yer alıyor. Hikayeyi ise Lucinda Krementz yazıyor. Siyasi olayları mizahi bir dille ele alan hikayede aşk da kendine bir yer ediniyor. Son bölümde ise yemek konulu bir hikaye polisiyeye dönüşüyor. Yazarların hikayeleri siyah beyaz formatta anlatılırken, gazeteciler ve gazete ortamı renkli bir tarzda yansıtılıyor. Diğer yandan Roebuck Wright’ın anlattığı hikaye ise siyah beyaz başlayarak animasyona doğru geçiş yapıyor.

Siyah-beyaz, renkli ve animasyon olmasının yanı sıra çekim tarzı  dar ve geniş perdeler olarak karşımıza çıkıyor. Farklı hikayeleri anlatması üzerine seyircilerin dikkatini çekmek için seçilen doğru yöntemler demek yanlış olmaz. Ama çekilen dikkatler son kısmının aceleye gelmesi ve vurucu bir noktaya bağlanamamasıyla havada kalıyor. Filmin başında bize verilen yayın yönetmeninin ölüm haberiyle gazetenin kapanacağı belirtiliyor. Bir gazetenin kapanışına giden bir yolu izlediğimizi bildiğimizde hikayenin bitişinin nasıl olacağı daha çok merak konusu oluyor. Kapatılan yayınevleri, satılmayan gazeteler, dijitalleşmenin her yerde olduğu bir dönemde Fransız Postası ile gazetecilik, yazarlık üzerine düşünme fırsatı veriyor.K Merakımız kursağımızda kalarak filmi bitiriyoruz. Verdiği fırsatların kapanışını ise yapamıyor. Onun yapamadığı sona yıldız oyuncu kadrosunun varlığı aslında paravan oluyor. Uzun yıllara yayılan yönetmen ve oyuncu işbirlikleri sinemasal anlamda bir tat ve seyir zevki ortaya koyuyor. Sinemasal zevkin teknik ve oyuncu anlamında da öne çıktığı noktada senaryo neden çıkamıyor sorusu da kendini gösteriyor.

 

İstanbul doğumlu. Lisans eğitimini felsefe alanında tamamladı. Yüksek lisansını Medya ve Kültürel Çalışmalar alanında, "Sinemada Aşk ve Zaman: Sevmek Zamanı ve Masumiyet Filmlerinin İncelenmesi" başlıklı teziyle tamamladı. Lisansta aldığı "Sinema ve Felsefe" dersi kalemini sinema yazarlığına çevirmesine vesile oldu. Film Arası ile yolları kesişti. 2019-2021 yılları arasında filmarasidergisi.com 'un yayın koordinatörlüğünü yaptı. Şimdilerde ise haberleri, röportajları ve sinema yazılarıyla yer alıyor. 2022 yılından itibaren Litros Sanat Dijital Kültür Sanat Gazetesi'nde editör olarak çalışıyor. Sinemanın gücüne inanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir