Altın Çınar Tek Yürek

Her festivalin bir ruhu vardır mekanları, insanları, içeriğiyle o ruhu vucuda getirir. Sinemaseverlere film izlemenin yanında o ruhu da yaşatır. Geçtiğimiz pazar günü sona eren 7. Kayseri Film Festivali’nin bu seneki ruhu hiç kuşkusuz ‘samimiyet’ti. Öğrenci festivali olarak yolculuğuna başlayan Kayseri Film Festivali bu sene saygın bir festival olma yolunda bir adım daha attı. Erciyes Üniversitesi’nin gönüllü öğrencilerinin heyecanı, güler yüzlülüğü, havanın soğukluğunun önüne geçerek samimiyet odaklı bir ortam oluşturdu.

Sinemaseverler filmleri görmeye meraklı ve istekliydi. Herkesin kendine göre izleyebileceği bir program vardı. Çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin ilgileri görülmeye değerdi. Son iki gününe yetiştiğim festivalde gösterimler sırasında gözlemlediğim Kral Şakir, çocukların favori filmiydi. Can Evrenol’un Peri: Ağzı Olmayan Kız’nı izlemek isteyen sinemaseverlere salonun doluluğu da mani olmadı. Merdivenlerde izlemeye devam ettiler. Murat Pay’ın Dilsiz filmi de aynı merak ve coşkuyla izlendi. Gösterim programındaki çeşitlilik herkesin kendisine göre bir film bulmasını sağladı.

Festival’de Ne Oldu?

Festival kendi ahengi içerisinde ilerlerken ikinci gününde yarışma filmlerinden Aidiyet’in yönetmeni Burak Çevik, Twitter hesabından bir açıklama yaptı.

Sonrasında SİYAD üyesi Bülent Vardar, Burçak Evren ve Fırat Yazıcı’nın da ortak kanaati olduğunu ifade eden açıklama yaptı. Aidiyet filminin yönetmeni Burak Çevik’in çıkışının Festival Tüzüğü 7. maddesine aykırı bir açıklama içerdiğini ifade etti.

Festival yönetimi de açıklamasını hemen akabinde yaptı.

Yapılan açıklamalara SİYAD’ın resmi hesabından yayınladığı bir açıklama da eklendi.

Gösterimi gerçekleşmiş, Kayserili seyircisiyle buluşmuş olan Görülmüştür filminin ekibinden de Burak Çevik’in açıklaması minvalinde bir metin yayınladı.

Bu yapılan açıklamalar festivalin hız kazandığı süreçte, neler oluyor sorusunu sordurdu herkese. Tartışma büyüdü, alevlendi. Sonrasında mevzu bağlamından koparılarak genç bir festivalin heyecanın, isteğinin, samimiyetinin önüne geçmeye çalışıldı.

Birlik Olmak Çok Güzel

1 Aralık günü gerçekleştirilen ödül töreninde ise o samimiyetin önüne geçilemeyeceği ortaya koyuldu. Festival Direktörü Kadir Turna ‘yaşanan tartışmaların, polemiklerin sinema sektörünü olgunlaşma sürecine dönüştüreceğini’ belirtti. Festival Danışmanı Burçak Evren ‘… bu festival , hiçbir grubun temsilcisi değildir ve festivalimiz ilkelere bağlı ve buna göre hareket eder’ diyerek yaşanılan durumun özünü ortaya koydu.

Ödül almaya çıkan herkesde de aynı duygu, aynı düşünce vardı. Ulusal Belgesel Yarışma Ödülü’nü kazanan Burcu Esenç ve Cantekin Cantez , belgeseli çocuğu gibi gördüğünü belirterek çocuğunu hiçbir lobiye ait olmadan yarıştırıldığı için jüri üyelerine teşekkürlerini iletti.

Jüri üyelerinden İpek Tuzcuoğlu, mesleki birikimine saygı gösteren herkese tüm jüri üyeleri adına teşekkür etti.

Kapan filmiyle ödül alan Seyid Çolak ve senaristi Güven Adıgüzel yaptıkları açıklamayla filmin kimin için yapıldığını ve neden yapıldığını ortaya koydular. Festivalin kısıtlı imkanlarla yapıldığını ve bu sorunun başka yerlere çekildiğini ifade ederek festivalin yanında olduklarını söylediler.

Mehmet Bahadır Er ve Maryna Gorbach Er ödül almak için sahneye çıktıklarında Mehmet Bahadır Er’in Yunus Emre’nin Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz dizelerini okuyarak, birbirini anlamanın, birlikte çözüm için çalışmanın önemini hatırlattı.

Her şey bir bütündür. Festival 4 günlük bir süreden oluşsa da o kısa süre upuzun bir zaman dilimine dönüşüveriyor. Bu uzun süreçte olumsuz durumlar yaşandı. Yaşanılan durumlar Altın Çınar’a gölge düşürmedi.Ödül Töreni’n de herkes ‘tek yürek’ oldu. Birlik olmanın, sinemanın gücünün o birliktelikten geçtiğinin hep birlikte şahidi olduk.

İstanbul doğumlu. Lisans eğitimini felsefe alanında tamamladı. Yüksek lisansını Medya ve Kültürel Çalışmalar alanında, "Sinemada Aşk ve Zaman: Sevmek Zamanı ve Masumiyet Filmlerinin İncelenmesi" başlıklı teziyle tamamladı. Lisansta aldığı "Sinema ve Felsefe" dersi kalemini sinema yazarlığına çevirmesine vesile oldu. Film Arası ile yolları kesişti. 2019-2021 yılları arasında filmarasidergisi.com 'un yayın koordinatörlüğünü yaptı. Şimdilerde ise haberleri, röportajları ve sinema yazılarıyla yer alıyor. 2022 yılından itibaren Litros Sanat Dijital Kültür Sanat Gazetesi'nde editör olarak çalışıyor. Sinemanın gücüne inanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir