Popüler Türk Sineması ‘Motör’de

Türk sinemasındaki yeniden yapımları ve Yeşilçam’ın kopyalama kültürünü odağına oturtan belgesel filmi Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması seyirciyle buluşuyor.

Yönetmen Cem Kaya’nın yedi yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı Türk sinemasındaki yeniden yapımları ve Yeşilçam’ın kopyalama kültürünü odağına oturtan belgesel filmi Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması İstanbul prömiyerini 14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde yapmaya hazırlanıyor.

Batı’da çekilen popüler filmleri yerel seyircinin hoşuna gidecek hikayelerle harmanlayarak özgün bir ‘kopya kültürü’ oluşturan Yeşilçam’a ve Türkiye’nin yakın dönem sosyal tarihine detaylı, eğlencesi bol bir yolculuk sunan filmin dünya prömiyeri geçtiğimiz sene 68. Locarno Film Festivali’nde gerçekleştirildi. Ardından 44. Rotterdam Film Festivali’nde seyirciyle buluşan film son olarak geçtiğimiz hafta Berlin Film Festivali’nin Lola seçkisinde gösterildi.

Türkiye’de ilk olarak Adana Altın Koza Film Festivali’nde yer alan film, ardından Gezici Film Festivali’nde gösterildi ve özellikle eğlenceli anlatım diliyle dikkatleri üzerine çekti. İstanbul’da da ilk kez 18 Şubat günü !f İstanbul’un “Sanat Hayat İçindir!” bölümünde sinemaseverlerle buluşacak.

!f İstanbul Gösterimleri:

18 Şubat Çarşamba 2015 Saat: 21.30 Yer: Cinemaximum Fitaş Salon 1
20 Şubat Cuma 2015 Saat: 17.30 Yer: Cinemaximum Fitaş Salon 4

Yapımı yedi sene süren film, dönemin yönetmen, oyuncu ve set çalışanlarıyla yapılan röportajların yanı sıra, filmlerden zekice alıntılanmış, komik ve çarpıcı kliplerle kapsamlı bir yolculuk yaşatıyor. Türkiye’nin yakın dönem tarihine farklı bir pencereden yaklaşan film aynı zamanda ihmal edilmiş ve korunamamış Yeşilçam arşivlerinden alıntılanmış zengin bir malzemeyi ilk kez izleyiciye sunuyor.

Motör: Kopya Kültürü & Popüler Türk Sineması Hakkında

1960-1970lerde Türkiye’deki film endüstrisinin elinde yeterli senaryo olmamasına rağmen,Yeşilçam dünyanın en büyük film üreticilerinden biriydi. Senaryo yazarları ve yönetmenler, bu talebi yabancı filmleri kopyalayarak ya da konulardan esinlenip yeniden yazarak karşılıyordu. Tarzan, Drakula, Oz Büyücüsü, The Exorcist, Rambo, Süpermen ve Uzay Yolu gibi bir yığın Batı filminin Türk versiyonlari üretilmişti. Düşük bütçeyle ve kısa sürede yerel izleyicinin beğenisine uygun olarak üretilen bu kopyalar, Anadolu’da büyük başarı kazanıyordu. Filmciler, donanım ve bütçe eksikliğini kamera önünde ve arkasında yoğun bir emek gücü kullanarak telafi ediyorlardı.

Cem Kaya, Almanya’daki Türk video dükkanlarından kiralanmış Yeşilçam filmleriyle büyüdü. Kaya’nın belgeseli, Yeşilçam’dan bugün dünyanın en büyük dizi film pazarlarından birine sahip Türk televizyon dizilerine uzanan bir alanda, Türk filmcilerinin kopyalama kültürünü inceliyor. Türkiye’nin bu ilginç ve çalkantılı film tarihini yakından anlamak için İstanbul’da dönemin en hızlı yönetmenleri, en pratik kameramanları ve en yılmaz oyuncularıyla görüşmeler yapan Kaya’nın Remake, Remix, Rip-Off (aka Motör) adlı belgeseli, yedi yıl boyunca izlediği bini aşkın filmin ve yüze yakın görüşmenin ürünü.

Yönetmen Görüşü:

Bizim nesil Almanya’da Türk filmleri izleyerek büyüdü. 70’li yıllarda hafta sonları sinemalar kiralanır, Türk filmleri gösterilirdi. 80’li yıllarda Batı Almanya’da gurbetçilerin bulunduğu bölgelerde video kulüpleri açıldı. Türkiye ile tek kültürel bağlantımız müzik kasetleri ve sürekli izlenen bu filmlerdi.

O dönemin yapımcıları ve yönetmenleri, bugün de olduğu gibi, dolaylı ya da dolaysız yollardan yabancı filmlerden etkilenmiş. Bu etkileşimin doğurduğu sonuçlar filmin odağında. Başkalarından alınan bir fikri kendine ait bir yapı içinde dönüştürürken ortaya çıkan yeniliklere bakıyor film. Zaten kopya kültüründen bahsediyoruz, yani kopyalamanın, etkileşimin kültürel faaliyet olarak çok önemli olduğunu, yaratıcılığın temelinde taklit etmenin var olduğunu vurguluyoruz. Söyleşi konukları arasında Çetin İnanç, Yılmaz Atadeniz gibi avantür film yönetmenlerinin yanısıra Metin Erksan, Halit Refiğ ve Duygu Sağıroğlu gibi yönetmenler de var. Dizi sektörü, Emek Sineması’nın yıkımı, dönemin ve günümüzün sansürü, film arşivlerinin yetersizliği gibi konular da ele alınıyor.

Filmin uluslararası ismi Remake, Remix, Rip-Off, fakat Türkiye’de Motör ismi altında çıkacak. Bu deyim Fransızca’dan alınmış ve kameranın motorunu çalıştır anlamına gelen, şimdilerde “kayıt”, Amerikalı’ların “action” komutuna denk geliyor. Yesilçam’da uzun dönem kullanılmış. Etkileşimden bahsettiğimiz için bu ismi uygun gördük. Şener Şen’in Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni filminde sette kullandığı kelime.

Ağustos 2010’da yayın hayatına başlayan aylık sinema dergisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir